AK Partili Sürekli, ilçelerde yatırımları inceledi

BEĞENDİM

ABONE OL

News

İlçe programlarını sürdüren AK Parti İzmir Vilayet Lideri Kerem Ali Daima, Foça ve Aliağa’nın akabinde Bergama, Dikili ve Kınık’taki yatırımları yerinde inceleyerek sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir ortaya geldi. Lider Daima, Bergama Ziraat Odasını ziyaretinde İzmir tarım dayanak ve yatırımlarını kıymetlendirerek su ve tohum sorununa ait değerli açıklamalarda bulundu. Daima; “AK Parti’nin 18 yıldır attığı her ekonomik ve toplumsal kalkınma adımı ‘yerli ve milli’dir. Ekonomimizin bel kemiği olan tarım alanında da vitrinlik değil, somut ve büyük adımlar attık. İzmir’de lokal yönetimin de nihayet birebir kavramları lisana getirmeye başlaması umut verici.” diye konuştu.

Konuşmasında yerli tohum üretimi ve ihracatına yönelik sayılar veren Daima, “Sertifikalı yerli tohum üretimimiz 2002 yılında 145 bin ton iken, bugün 1 milyon 143 bin ton. İhracat oranımız yüzde 82 oranında, pazar büyüklüğü 10 kat arttı. Tohumdan, üretim teknolojilerine, lokal eserlerin markalaşmasına kadar geniş bir yelpazede çiftçinin yanında, mahallî üretimin ardındayız. Hem de bugün değil; bir atımlık barutla değil; tam 18 yıldır aralıksız dayanaklarla, esaslı yatırımlarla tarımı destekliyoruz.” Tabirlerini kullandı.

İzmir’in her köşesine, ayrımsız destek

Kınık, Dikili ve Bergama’da esnaf ve çiftçi temsilcileri ile bir ortaya gelerek görüş alışverişinde de bulunan AK Parti İzmir Vilayet Lideri Kerem Ali Sürekli’nin gündeminde bu ilçelerdeki yatırımlar da vardı. Daima, yaptığı konuşmalarda şu kelamlara yer verdi: “İzmir’in her köşesinde, her ilçesine ayrımsız takviye ve hizmet götürüyoruz. Bergamalı çiftçilerimize 18 yılda 1,8 milyar TL hibe takviyesi verdik. Genç çiftçilerimizin 58 projesine 1,7 Milyon; kırsal kalkınma kapsamında 38 projeye 16,1 hibe takviyesi sağladık. Toprağa alın terini akıtan çiftçi kardeşlerimizin de emekleriyle Bergama’nın ziraî hasılası 4 kat artmış durumda. Dikili’de de birebir formda. İlçemizin ziraî üretimine 355,5 Milyon TL hibe sağlarken, 33 tarım projesine 5 Milyon TL’nin üzerinde kaynak sağladık. Dikili-Çandarlı Barajı ile bölgeye soluk aldırdık, Yortanlı ve Çaltıkoru Barajları ile Kınık Ovası’nı suyla buluşturduk. Yatırımlarımız saymakla bitmez. Her vatandaşımıza, geçimi toprak olan çiftçimize, kentimize hizmeti borç bilerek çalıştık.”

Birinci ‘Yerel Tohum buluşması’ 2017’de İzmir’de yapıldı

Genetik kaynakların korunması ve gelecek jenerasyonlara toprağı ve tohumu bozulmamış bir ülke bırakmak gayesiyle başlatılan ‘Milli Tarım Projesi’ kapsamında birinci Mahallî Tohum Buluşması’nın 31 Mart 2017 tarihinde İzmir’de yapıldığını hatırlatan AK Parti İzmir Vilayet Lideri Kerem Ali Daima, “Amerika’yı tekrar keşfediyor üzere davranmaları hakikat değil. Tohum, insanlık tarihi kadar eski bir gerçeklik; tarımın özü ve insan emeğiyle şekillenen en büyük gücü. ‘Milli ve yerel’ tohum üretimini 18 yıldır destekliyoruz. 7 bölgemizde 61 araştırma enstitüsü 1963 yılından bu yana hizmet veriyor. Tohum Gen Bankamızda son 9 yılda müdafaa altına alınan tohum sayısı, 10 binden 120 bine ulaştı. Bu çalışmalar hiç olmamış, olmuyormuş yaklaşımı fakat bilgisizlik içerir. Ziraî Araştırmalar ve Siyasetler Genel Müdürlüğü (TAGEM); birinci ‘Yerel Tohum Buluşması’nı üst seviye iştiraklerle ve kıymetli kararlarla İzmir’de gerçekleştirdi. Bugün ülkemiz tohum ticaretinde dünyanın birinci 10 ülkesi ortasında ve 86 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Sertifikalı yerli tohum üretimimiz 2002 yılında 145 bin ton iken, bugün 1 milyon 143 bin ton. İhracat oranımız yüzde 82 oranında; pazar büyüklüğü 10 kat arttı. Büyük ve gerçek fotoğraf, işte bu sayılardır. Göz boyamaya yönelik çıkışlara gerek yok! Tarım, tohum, su bizim kalkınma atılımlarımızın esas alanları. Ve bu tam 18 yıldır bu türlü.” diye konuştu.

Su, İzmir’de bizimle hayat buldu

İzmir’de cumhuriyet tarihinin en büyük su yatırımlarını gerçekleştirdiklerini belirten Lider Daima, “Su, İzmir’de bizimle lisana geldi.” diyerek kelamlarını şöyle sürdürdü: “İçme suyu sıkıntısını kökten çözdüğümüz Gördes Barajı projesi son çarpıcı örnek. Bugün, İzmir’i sürekliliği olan ve pak bir suya erişebiliyorsa bu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kati talimatları ve kararlı takibi ile sağlanmıştır. Aksi halde, bugün alt yapısı berbat, her yağmurda sel baskınları yaşayan İzmir; içme suyuna da hasret kalacaktı. Biz bu çabayı gösterirken; suya 22 ayda kademeler halinde yüzde 48 artırım yapan Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbul ve Ankara’yı da geride bırakarak, İzmir’i ‘en değerli su içen birinci büyükşehir’ yapmasını ise halkın takdirine bırakıyoruz. O denli ki; çok büyük boyutlara ulaşan su kaçaklarını önleyecek bir önlemleri de yok. 2020 yılında halkımızın tükettiği su 197 milyon 820 bin metreküp iken, kayıp kaçaktan koruyamadıkları su ölçüsü, 94 milyon 579 bin metreküp. Kayıp kaçağın maddi olarak karşılığı ise yaklaşık 660 milyon TL’dir. Demek ki; ağlayıp sızlanmak yerine bu kaçağın peşine düşmeleri gerekiyor.”

Bu bir övünç tablosudur

Suyun insan hayatından, alt yapıya ve tarıma kadar geniş bir alanda ele alınması gereken bir sorun olduğuna dikkat çeken Daima, “Herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Bakınız, biz; ‘sen ben’ demeden, 98 dere ıslahı gerçekleştirerek, İzmir kent merkezi ile 93 yerleşim yeri ve 113.000 dekar araziyi taşkın zararlarından koruduk. Yatırım politikalarımızı yıllardır global ısınma, iklim değişikliği gerçeğiyle inşa ediyoruz. En yüksek yatırım hissesine, 8,5 milyar ile sulama sahip. Bu alanda, İzmir’deki 191 projenin 183’ü Devlet Su işleri Genel Müdürlüğümüz tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye genelinde 600, İzmir’de 29 baraj ve genelde 423, kentimizde 8 gölet inşa ederek bir rekora imza attık.” dedi.

AK Parti İzmir Vilayet Lideri Kerem Ali Daima, “Bugün Türkiye; tarım ve orman kesimi ile yakaladığı 48,5 milyar dolar ile Avrupa’da önder pozisyondadır ve dünyada birinci ona girmektedir. Bu tablo, bir övünç tablosudur. Kim ne derse desin; Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile üretim kaynaklarının bir ortada ve aktif idare imkânına kavuştuk. Çok daha süratli ve verimli adımlar atıyoruz. Her fırsatta Cumhurbaşkanımıza ve Cumhurbaşkanlığı sistemine lisan uzatanların bu gerçeği görmezden gelmelerini anlamak mümkün değil. Zira; bu sistemin getirdiği artıları, tüm nimetlerini daima birlikte yaşıyoruz.” diye konuştu.