Savunma Sanayii Başkanı Demir: “Yerli ve milli savunma sanayii ürünlerimizin önemli katkılarını görmek gurur verici”

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, yerli ve milli savunma sanayii ürünlerinin önemli katkılarını görmenin gurur verici olduğunu belirterek, “İlk göz ağrımız olan ASELSAN, ürettiği sistemlerle güvenlik güçlerimizin gören gözü, işiten kulağı, yön bulan pusulası, taktik oluşturan zihni, en ileri yetkinliği ve uzak görüşü, yüksek becerisi, modern yenilikçi yüzü olmuştur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen ASELSAN Yeni Sistem Tanıtımları ve Tesis Açılışı Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, tesisin Türkiye ve Türk milletine hayırlı olmasını diledi.

Savunma Sanayii Başkanlığı’nın 35 yılı geride bıraktığını hatırlatan Demir, 2000’li yıllara kadar, yerli üretim ve off-set projeleriyle beraber ülkelerarası ortak programlara ağırlık verildiğini söyledi. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) iktidara geldikten hemen sonra farklı bir sürece girildiğini aktaran Demir, “2004 yılı Mayıs ayında sizlerin başkanlığında yapılan Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı, yerli ve milli projelerin hayata geçmesi açısından bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Yerli ve milli savunma sanayii ürünlerimizin önemli katkılarını görmek hepimize gurur vermektedir”

17-25 Aralık ve 15 Temmuz hain darbe girişimlerinden sonra, savunma sanayiinin öneminin ortaya çıktığını söyleyen Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde savunma sanayiinin yeni bir ivme kazandığını ifade etti.

Çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini de kaydeden Demir, “Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz ve Güvenlik Güçlerimizin çeşitli operasyonlarındaki başarılarında yerli ve milli savunma sanayii ürünlerimizin önemli katkılarını görmek hepimize gurur vermektedir. Ülkemiz savunma sanayii; kara, hava ve deniz platformlarının üretiminde artık belli bir düzeye ulaşmış, bazılarında dünyayla rekabet edebilir seviyeye gelmiş, hatta dünyada öncü konumuna yükselmiştir. Savunma sanayiimiz zırhlı araçlar, savaş gemileri, helikopter projeleri, modern top ve tüfek projeleri, yerli uydu ve uzay çalışmaları, elektronik harp ve radar sistemleri, mühimmatlar, füzeler, torpidolar ve hava savunma sistemleri, insansız hava araçları gibi birçok projeyi hayata geçirip, yüksek ARGE yatırımlarıyla geleceğin sistemlerini de şimdiden tasarlarken, dünyayla rekabet edebilir seviyeye gelmektedir” şeklinde konuştu.

Sektörün, lazer ve elektromanyetik silah sistemleri, insansız ve otonom sistemler, siber güvenlik ve yapay zeka projeleriyle geleceğin harp ortamına hazırlanmanın yanı sıra, çoklu kullanımlarla sivil alanda da çözümler ürettiğine değinen Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye” hedefini hatırlatarak, “Kritik teknolojiler ve stratejik ürünlerde tamamen kendimize yetecek seviyeye gelmemiz olduğunu biliyoruz” dedi.

“ASELSAN, yaptığı çalışmalarla savunma sanayii ekosistemimizin gelişmesine de katkıda bulunmaktadır”

Kıbrıs Barış Harekatı’ndaki ambargolardan sonra ortaya çıkan yerli ve milli savunma sanayii kurulması zorunluluğunun ilk sonucu olarak ASELSAN’ın kurulduğunu hatırlatan Demir, “İlk göz ağrımız olan ASELSAN, ürettiği sistemlerle güvenlik güçlerimizin gören gözü, işiten kulağı, yön bulan pusulası, taktik oluşturan zihni, en ileri yetkinliği ve uzak görüşü, yüksek becerisi, modern yenilikçi yüzü olmuştur. ASELSAN, geniş bir altyüklenici ağının yanı sıra KOBİ’lerimiz ve sektöre yeni giren firmalarımızla işbirliği ve eşgüdüm içinde yaptığı çalışmalarla savunma sanayii ekosistemimizin gelişmesine de katkıda bulunmaktadır. Başkanlık olarak, TSK ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarının karşılanması ve geleceğin harp ortamına hazırlık sürecinde ASELSAN ve diğer Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kuruluşlarının yanı sıra sektörümüzün diğer paydaşlarıyla koordinasyon içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, konuşmalarını şu şekilde sonlandırdı:

“Savunma sanayii sürekli ve yüksek tempoda çalışmayı gerektiren bir sektördür. Salgın sürecinde dahi zamanı daha iyi yöneterek, vardiyaları artırarak, tedbirleri en üst seviyede alarak kritik projelerimize ara vermeden devam eden savunma sanayiimiz, bundan sonra da en yüksek seviyede azimle çalışacaktır. Başkanlığımıza ve paydaşlarımıza bu noktada çok önemli vazifeler düştüğünü biliyoruz. İnşallah zat-ı alinizin liderliğinde, sektör olarak işbirliği ve eşgüdüm içinde çalışarak, ülkemizi savunma sanayinde daha da yukarılara taşıyacağımıza inancımız tamdır.”