Ticaret Bakan Yardımcısı Yılmaz: “Türkiye’nin stratejik hedefi Gümrük Birliği değil, tam üyelik istiyoruz”

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Işık Yılmaz Batur, “Türkiye’nin stratejik gayesi Gümrük Birliği değil, tam üyelik istiyoruz. Hasebiyle bunu da daima aklımızda bulundurmamız gerekir. Gümrük Birliği’ne baktığımızda yürürlüğe girdiğinden beri ticaret hacmi Türkiye ile AB ortasında dört katından fazlasına çıktı” dedi.

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Işık Yılmaz Batur, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) tarafından düzenlenen Türkiye-AB İş Diyaloğu’na (TEBD) videokonferans prosedürüyle katıldı. Ticaret Bakan Yardımcısı Batur, yaptığı konuşmanda Yeşil Mutabakat, Gümrük Birliği ve yeşil dönüşüm bahislerini Türkiye-AB bağları üzerinden ele aldı. Batur, dünya ekonomik ve ticaret münasebetlerinin 1996’dan beri çok fazla değiştiğini hatırlatarak, “Türkiye ve Avrupa Birliği çok kilit standartlar. Tıpkı vakitte Türkiye’nin stratejik gayesi Gümrük Birliği değil, tam üyelik istiyoruz. Hasebiyle bunu da daima aklımızda bulundurmamız gerekir. Gümrük Birliği’ne baktığımızda yürürlüğe girdiğinden beri ticaret hacmi Türkiye ile AB ortasında dört katından fazlasına çıktı. Birebir vakitte ikili bağlarımız de AB’nin kıymet zincirlerine katılmamızla bizim iç dünyamızın da yalnızca AB için değil, dünya için de katma paha oluşturmasına sebep oldu. Münasebetiyle teknik mevzuatların da uyumlaştırılmasıyla birçok eser malların bu hür sirkülasyonundan faydalandı. Türkiye’deki şirketler de, Avrupa’daki şirketler de bu özgür dolanımdan çokça büyük yararlar sağladı. Ticaret münasebetlerimiz gelişti. Gümrük Birliği AB şirketlerinin Türkiye’de çalışması için rekabet avantajı oluştururken, 2007-2017 datalarına nazaran 10 ülkeye bakacak olursak ihracatları Türkiye’nin katma pahasına nasıl katkıda bulunmuş diye. AB üyesi olanlar dokuz tane. Fakat dünya iktisat ve ticaret bağlantıları hepinizin bildiği üzere 1996’dan beri çok fazla değişti. Münasebetiyle bu ticaret münasebetleri de çok âlâ gitmiş olsa da iki tarafın da, Türkiye şirketlerinin de, AB şirketlerinin de ne kadar katma kıymet oluşturması ve rekabet gücü artmış olsa da bunların güncellenmesi gerekiyor. Türkiye-AB çok daha kapsamlı ticaret muahedeleri yapıyor artık” dedi.

“Yeşil Mutabakat manasında iş birliği çok çok önemli”

Avrupa Birliği’nde yeşil ve dijital iktisada çok büyük bir dönüşüm olduğunu belirten Batur, “Bu da en değerli gündem hususlarından birisi haline geldi bizim için de. Bizce ticaret münasebetlerimizin kesinlikle bugünün gerçekliğini ve geleceğinin gerçekliğini yansıtması gerekir. Bu yüzden de Gümrük Birliği’ni güncellemek ve daha yakın bir entegrasyon sağlamak için niyetimizi de beyan etmek isteriz. Kesinlikle iş dünyasının da takviyesi kaidedir bu süreçte. Yeşil Mutabakat manasında iş birliği çok çok değerli. Bölümlerimizin de rekabetçiliğini artıracaktır. Bedel zincirlerinin gelişmesini sağlayacaktır. O yüzden biz de yakın olarak buradaki gelişmeleri takip ediyoruz. AB Komitesi tarafından aralık ayında bildirilmiş olan. Şunun da farkındayız Yeşil Mutabakat için AB’nin kesinlikle çok kapsamlı siyaset ıslahatları ve önlemleri uygulaması gerekir. Mesela döngüsel iktisat, sürdürülebilir tarım, yeşil güç, akıllı mobilite, altyapı, revonasyon, inşaat birçok alanda bütün bu ıslahatların da çok büyük bir dönüşüme muhtaçlığı var” diye konuştu.

“Hiçbir hükümet ya da hiçbir şirket bu anıtsal yeşil dönüşüm zorluğunu tek başına üstlenemez”

Türkiye’nin halihazırda Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği iştirakinin olduğunu, birebir halde bu paydaşlığın yeşil yatırımlar çerçevesinde proje geliştirilmesinde de kullanılacağını aktaran Batur, “Yeşil dönüşüm çerçevesinde kesimlerin desteklenmesi üzerinde çalışacaktır. Olağan çok kıymetli, kapsamlı bir yol haritasının da sonuna girmek üzere hem ilgili tüm kurumlar hem de özel bölümün iştiraki da sağlanmıştı. Lakin bizim tıpkı vakitte şunu aklımızda bulundurmamız lazım. Hiçbir hükümet ya da hiçbir şirket bu anıtsal yeşil dönüşüm zorluğunu tek başına üstlenemez. Hükümetler, özel bölüm, sivil toplum ortasında sıkı iş birlikleri çok değer taşıyor en inovatif, en yeşil, en kapsayıcı bölge olmak istiyorsa. Kapasitesi dahilinde Türkiye birinci AB ile de Yeşil Mutabakat açısından ikili muahedeleri da pekiştirmenin yolları üzerinde de çalışıyor. Biz Türkiye’nin aday statüsünün ve Gümrük Birliği iştirakinin çok uygun bir baz oluşturduğunu düşünüyoruz. O yüzden halihazırda aslında birbirine bağlı paha zincirlerimiz var Gümrük Birliği çerçevesinde. Bu yüksek potansiyelden kesimler ortasındaki yeşil yatırımlar çerçevesinde proje geliştirilmesi manasında da faydalanabiliriz. Bu yolla bölümlerimiz de sürdürülebilir eserler, sürdürülebilir hizmetlerin geliştirilmesi, yeşil teknolojilerin desteklenmesi ve döngüsel bir iktisada ulaşma manasında muvaffakiyet sahibi olabilirler. Fakat bu türlü bir iş birliğinde Türkiye’nin de AB’nin yeşil finansman sistemlerine erişimi koşul. Zira yeşil dönüşümün Türkiye’de desteklenmesi için bu gerekiyor” sözlerini kullandı.

Videokonferans usulü ile yapılan toplantıya Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Işık Yılmaz Batur’un yanı sıra Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Lideri Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı.