‘Nükleer’de ikinci üs Trakya

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ikinci nükleer güç santrali için Trakya’nın daha öne çıktığını belirterek, “Yerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Sonuçlara nazaran kesin yer belirlenecek. Neden Trakya derseniz? İstanbul’u da içine alarak söylüyorum; ülkenin en büyük talep noktası burası. Bölgesel arz güvenliği açısından çok muhtaçlık var” dedi.

Türkiye’nin vizyon projelerinden Akkuyu Nükleer Güç Santralinde üçüncü ünitenin temelinin de atılmasıyla birlikte yeni devir başladı. Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, evvelki günkü merasimin akabinde kıymetli açıklamalarda bulundu. Ortalarında Türkiye Gazetesi Muharriri Mehmet Şahin’in de bulunduğu bir küme gazeteci ve muharriri ağırladı. Şahin’in haberine nazaran; Bakan Dönmez, bu yatırımın elektrik fiyatlarına yansımasıyla ilgili olarak, “Türkiye’nin muhtaçlığının yüzde 10’luk bir kısmını bu santral üretecek. Yani bu oran, yüzde 90’nı nasıl tesirler? Oturup hesap yapmak lazım. İkincisi; bu tip santrallerde devletler makul bir mühlet belirli bir fiyattan alım garantisi veriyor. Bizde mesela birinci 15 yıl olacak. Lakin nükleer güç santrallerinin ekonomik, teknik ömrü açısından baktığınızda, 60 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Münasebetiyle uzun devir ekonomik yararına bakmak lazım” dedi.

Emisyon ve rekabet

Dünyanın ’sıfır emisyon’a hakikat ilerlediğini, bu mevzunun ülkelerin ticaretine bile pürüz teşkil edebileceğini hatırlatan Bakan Dönmez, “Bir ülke ’karbondioksit emisyonlarını sıfırlayabileceğim’ diyorsa ve ’yenilenebilir’ ile de gereksiniminin tamamını karşılayamayacaksa, o vakit alternatifler içerisinde sıfır emisyonlu nükleer güç santralleri öne çıkıyor. Yenilenebilir güçler, kesintili güçlerdir. Kaynağa bağımlı; yani rüzgâr uygunsa tam güç çalışır, esmediğinde çalışmaz. Hidrolik santraller de yağışlı yahut kurak dönemlere nazaran… Keza güneş, yazın çok âlâ ancak gece üretemiyorsunuz. Biz geçtiğimiz yıl tükettiğimiz gücün yaklaşık yüzde 42’sini yenilenebilir güçten elde ettik. Pekala, kalan 60’ını nereden karşıladık? Termik santraller devreye girdi” diye konuştu.

Avrupa Birliği’nin, sonlarda karbon vergisiyle ilgili son periyotta aşikâr hazırlıklar içerisinde olduğunu hatırlatan Bakan Dönmez, “Bu, bizim ticaretimizi nasıl etkileyecek? Bunu vakit gösterecek. Fakat yalnızca Türkiye için değil. Karbon açısından muhakkak yükümlülükleri yerine getiremeyen ülkelerden ithal edilecek eserlere ait sonda bir karbon vergisi… Olursa birçok ülkeyi etkileme kapasitesine sahip. ‘Yenilenebilir’deki üretim ve konseyi kapasite artışımız artı nükleer güç santrali… Bunların hepsi emisyonsuz projeler. İşte bunlar bizim elimizi güçlendirecek. İklim konusunda da aslında kendi programımız var, ona uyacağız” sözlerini kullandı.

Trakya’da talep çok

Bakan Dönmez, ikinci nükleer santral projesiyle ilgili olarak da şu açıklamada bulundu: “Sinop’ta misal bir muahedeyi Japonya ile yapmıştık. Ancak ilerleyen süreçte hem maliyetler hem de takvim bizim beklentilerimizin üzerinde olduğu için, o projeyi ilerletemedik. Yani en azından şu anda Japonya’yla yürümüyoruz. Ancak alana ait, sahanın hazırlanmasına ait tabanla ilgili, ÇED’le ilgili, başka konularla alakalı biz sahayı hazırlayalım istiyoruz. Zira günün sonunda birisiyle yola çıktığınızda bunları yapmak zorundasınız. Hazırlıklı olmamız lazım. Sinop’la ilgili şimdi şu anda görüşülen bir ülke de yok. Burada Trakya daha öne çıkıyor. Çin’le görüşmelerimiz var. Yerle ilgili taban etütleri, çevresel tesirler üzere birçok parametrede şu anda çalışmalar devam ediyor. Bunların sonuçlarına nazaran kesin yer belirlenecek. Lakin neden Trakya derseniz? İstanbul’u da içine alarak söylüyorum, Trakya ülkenin en büyük talep noktası. Bölgesel arz güvenliği açısından bu türlü bir santrale Trakya’da daha çok muhtaçlığımız var. Birtakım engellemeler ile gayret ettik. Bunların bir kısmı çevreci teşebbüsler altında oldu. Fakat Türkiye’nin bu türlü bir nükleer teknolojiye sahip olmasını istemeyen ülkeler de var. Fakat hamdolsun, şu anda birinci projemizi gerçekleştiriyoruz. İnşallah bundan sonra ikinci ve üçüncüyü de yaparız”.