https://www.optimushaber.com/gundem/bodrumun-en-unlu-mekanlari-teker-teker-muhurlendi-44976/
https://www.optimushaber.com/siyaset/oc-neyin-kisaltmasi-11638/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-iliskide-en-yuksek-seviyede-performansin-ilaci-bulundu-65639/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-iliski-sirasinda-hangi-sekilde-ne-kadar-kalori-yakiyorsunuz-64457/
https://www.optimushaber.com/saglik/20-30-fark-etmez-cinsellik-herkes-icindir-her-yasa-cinsellik-onerileri-64027/
https://www.optimushaber.com/saglik/ergenlik-doneminde-cinsellik-ailelerin-davranisi-nasil-olmali-63683/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-durtuler-nasil-arttirilir-performans-ve-zevk-arttirici-6-yol-63228/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-zevki-doruklara-cikaracak-g-noktasi-hakkinda-bilinmesi-gereken-her-sey-62368/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-hayat-motivasyonu-etkiler-mi-61948/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-iliskiyi-daha-zevkli-hale-getirecek-4-oneri-61459/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-icerikli-mesajlasmalar-saglik-sorunlarina-neden-oluyor-58960/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinselligi-iyi-opusmek-atesliyor-iyi-opusmek-icin-58182/
https://www.optimushaber.com/saglik/cinsel-iliski-sonrasin-kadin-ve-erkek-tavirlari-57738/
https://www.optimushaber.com/saglik/en-sik-karsilasilan-cinsel-korkular-ve-cinsel-baskilar-56551/
https://www.optimushaber.com/saglik/kadinlarda-ve-erkeklerde-cinsel-istek-azalmasi-neden-olur-54803/
maltepe escort
Bayan Escort Adana Bayan Escort Seyhan Bayan Escort Çukurova Bayan Escort Ankara Bayan Escort Etimesgut Bayan Escort Polatlı Bayan Escort Keçiören Bayan Escort Pursaklar Bayan Escort Haymana Bayan Escort Çankaya Bayan Escort Mamak Bayan Escort Sincan Bayan Escort Antalya Bayan Escort Konyaaltı Bayan Escort Alanya Bayan Escort Kemer Bayan Escort Kumluca Bayan Escort Manavgat Bayan Escort Muratpaşa Bayan Escort Kaş Bayan Escort Bursa Bayan Escort Eskişehir Bayan Escort Gaziantep Bayan Escort Şahinbey Bayan Escort Şehitkamil Bayan Escort Nizip Bayan Escort İstanbul Bayan Escort Kayaşehir Bayan Escort Ümraniye Bayan Escort Kartal Bayan Escort Mecidiyeköy Bayan Escort Tuzla Bayan Escort Şişli Bayan Escort Esenyurt Bayan Escort Eyüpsultan Bayan Escort Sultanbeyli Bayan Escort Kağıthane Bayan Escort Büyükçekmece Bayan Escort Şerifali Bayan Escort Sarıyer Bayan Escort Beşiktaş Bayan Escort Çatalca Bayan Escort Fulya Bayan Escort Avcılar Bayan Escort Zeytinburnu Bayan Escort Güngören Bayan Escort Fatih Bayan Escort Merter Bayan Escort Bahçelievler Bayan Escort Bakırköy Bayan Escort Beykoz Bayan Escort Küçükçekmece Bayan Escort Nişantaşı Bayan Escort Beyoğlu Bayan Escort Beylikdüzü Bayan Escort Kadıköy Bayan Escort Maltepe Bayan Escort Sancaktepe Bayan Escort Çekmeköy Bayan Escort Pendik Bayan Escort Başakşehir Bayan Escort Kurtköy Bayan Escort Esenler Bayan Escort Üsküdar Bayan Escort Bağcılar Bayan Escort Ataşehir Bayan Escort Bayrampaşa Bayan Escort İzmir Bayan Escort Karşıyaka Bayan Escort Urla Bayan Escort Çeşme Bayan Escort Gaziemir Bayan Escort Balçova Bayan Escort Buca Bayan Escort Bornova Bayan Escort Bayraklı Bayan Escort Bergama Bayan Escort Konak Bayan Escort Çiğli Bayan Escort Kayseri Bayan Escort Kocaeli Bayan Escort İzmit Bayan Escort Gebze Bayan Escort Malatya Bayan Escort Manisa Bayan Escort Mersin Bayan Escort Yenişehir Bayan Escort Akdeniz Bayan Escort Mezitli Bayan Escort Silifke Bayan Escort Anamur Bayan Escort Erdemli Bayan Escort Muğla Bayan Escort Dalaman Bayan Escort Marmaris Bayan Escort Fethiye Bayan Escort Datça Bayan Escort Milas Bayan Escort Bodrum Bayan Escort Samsun Bayan Escort İlkadım Bayan Escort Atakum Bayan Escort Adıyaman Bayan Escort Afyonkarahisar Bayan Escort Ağrı Bayan Escort Aksaray Bayan Escort Amasya Bayan Escort Ardahan Bayan Escort Artvin Bayan Escort Aydın Bayan Escort Balıkesir Bayan Escort Bartın Bayan Escort Batman Bayan Escort Bayburt Bayan Escort Bilecik Bayan Escort Bingöl Bayan Escort Bitlis Bayan Escort Bolu Bayan Escort Burdur Bayan Escort Çanakkale Bayan Escort Çankırı Bayan Escort Çorum Bayan Escort Denizli Bayan Escort Diyarbakır Bayan Escort Düzce Bayan Escort Edirne Bayan Escort Elazığ Bayan Escort Erzincan Bayan Escort Erzurum Bayan Escort Giresun Bayan Escort Gümüşhane Bayan Escort Hakkari Bayan Escort Hatay Bayan Escort Iğdır Bayan Escort Isparta Bayan Escort Kahramanmaraş Bayan Escort Karabük Bayan Escort Karaman Bayan Escort Kars Bayan Escort Kastamonu Bayan Escort Kırıkkale Bayan Escort Kırklareli Bayan Escort Kırşehir Bayan Escort Kilis Bayan Escort Konya Bayan Escort Kütahya Bayan Escort Mardin Bayan Escort Muş Bayan Escort Nevşehir Bayan Escort Niğde Bayan Escort Ordu Bayan Escort Osmaniye Bayan Escort Rize Bayan Escort Sakarya Bayan Escort Siirt Bayan Escort Sinop Bayan Escort Sivas Bayan Escort Şanlıurfa Bayan Escort Şırnak Bayan Escort Tekirdağ Bayan Escort Tokat Bayan Escort Trabzon Bayan Escort Tunceli Bayan Escort Uşak Bayan Escort Van Bayan Escort Yalova Bayan Escort Yozgat Bayan Escort Zonguldak
a
editör3

editör3

11 Eylül 2023 Pazartesi

DİĞER YAZARLARIMIZ

Kıbrıs Barış Harekatı Şehit Ve Gazilerini Saygı İle Anıyoruz

Kıbrıs Barış Harekatı Şehit Ve Gazilerini Saygı İle Anıyoruz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu tarihi gelişim içinde Kıbrıs hiçbir zaman Yunan adası olmamıştır. Yunanistan, Yunanlı şair Rigos tarafından ortaya atılan, Megalo idea (büyük ülkü) fikri çerçevesinde, Büyük Yunanistan’ı kurma hayali içinde Kıbrıs’ı da topraklarına katma gayreti içindedir. Yunanistan’ın Megalo idea fikri ile başlangıçtan beri gerçekleştirmek istediği faaliyetler şunlardır.

– Yunanistan’ın bağımsızlığının sağlanması,
– Batı Trakya ve Selanik’in Yunanistan’a ilhakı,
– Ege adalarını Yunanistan’a ilhakı,
– Oniki Adaların Yunanistan’a ilhakı,
– Girit adasını Yunanistan’a ilhakı,
– Batı Anadolu’nun Yunanistan’a ilhakı,
– Pontus Rum devletinin kurulması,
– Kıbrıs adsının Yunanistan’a ilhakı,
– İmroz ve Bozcaada’nın Yunanistan’a ilhakı,
– İstanbul’un Türklerden geri alınarak Bizans İmparatorluğunu yeniden kurmak. Böylece Megalo İdea’yı gerçekleşecekti.

KIBRIS’TA 20 TEMMUZ 1974 ÖNCESİ ASKERİ DURUM:

Rum kuvvetleri:
Kıbrıs Rum Kuvvetleri; Rum Milli Muhafız(RMM) ordusu, Rum Polis teşkilatı ve Yunan Alayından ibarettir. Ayrıca, seferde teşkil edilen Home Guard (HG) taburları ile RMM ordusu takviye edilmektedir. Rum ordusu Yunanlı subaylar tarafından eğitilmekte ve yönetilmektedir. Seferde Rum ordusunun mevcudu 40.000’ne çıkabilmektedir. Bu birliklerin yanı sıra, Makarios’a bağlı 4000 kişilik “Epikourik” (Taktik Yardım İhtiyat) kuvveti vardı.

Türk Silahlı Kuvvetleri:
Kıbrıs Barış Harekatı’na 6 nci Kolordu Komutanlığı emrinde; 28 nci Motorlu Piyade Tümeni, 39 ncu Piyade Tümeni, Hava İndirme ve Komando Tugayları, Gösteri Tatbikat Alayı, Amfibi Deniz Piyade Alayı, Jandarma Komando Taburları, Deniz ve Hava Kuvvetleri birlikleri, Bayraktarlık emrindeki Mücahit Birlikleri, 650 kişilik Kıbrıs Türk Alayı ile idari ve lojistik destek birlikleri katılmıştır. Harekat üç safha olarak planlanmıştı. Birinci safhada hava ve kıyı başının tesisi ve elde bulundurulması, ikinci safhada çıkan ve indirilen birliklerin birleşmesi, üçüncü safhada da harekat alanının genişletilmesi.

20 TEMMUZ 1974 – BİRİNCİ KIBRIS BARIŞ HAREKATI

20 Temmuz 1974 sabahı, Türk uçaklarının bombardımanından sonra, saat 06.15 den itibaren, hava indirme ve uçar birlik harekatı ile Hava İndirme ve Komando Tugayları Gönyeli ve Kırnı bölgelerine indirilmeye başlanmış, Mersin’den Ertuğrul gemisi ve 33 çıkarma gemisi ile donanmanın koruması altında hareket eden Çakmak Özel Kuvveti de komanda birliklerimizle eş zamanlı olarak Girne’nin batısında dar ve sığ bir plaj olan Pladini (Karaoğlanoğlu) plajına, uçaklarımızın ve deniz topçusunun desteğinde çıkmaya başlamıştı.

SAT komandolarının çıkarma plajının çıkarmaya müsait olduğunu bildirmeleri üzerine, birinci dalga olarak plaja ilk çıkan Amfibi Deniz Piyade Alayı süratle ilerleyerek Girne – Karava – Geçitköy (Panağra Boğazı) ana asfalt yoluna ulaşmıştı. Çakmak Özel Kuvveti’nin diğer unsurları saat 12.00’de plaja çıkarak kıyı başını genişletmeye başlamışlardı.

Gönyeli ovasına paraşütle atlayan Hava İndirme Tugayı, bir taburu ile Kıbrıs Türk Alayı’nın batı yanını korurken, geri kalanı ile Dikomo (Dikmen) bölgesini ve Rum Bozdağı’nı ele geçirmek üzere taarruza başlamıştı. Kırnı bölgesine helikopterle inen Komando Tugayı duvar gibi dik dağ yamacını tırmanarak St.Hilarion ve Beyaz Ev bölgesine ulaşmış, bir taburu ile St. Hilarion – Doğru Yol istikametinde, diğer taburu ile Beyaz Ev- Zeytinlik- Girne istikametinde taarruz ederek kıyı başı ile birleşmeye hazırlanıyordu.

Donanma, sahil bombardımanı yaparak sahile çıkan birliklerimize topçu desteği sağlarken, 2 nci Taktik Hava kuvvetlerine bağlı savaş uçakları düşmanın ada genelinde askeri hedeflerine taarruz ederek tecrit ve yakın hava desteği görevlerini yerine getiriyorlardı.

20 Temmuz’da Rumlar büyük bir baskına uğramışlardı. Rumlar, Türk Ordusu’nun 1964 ve 1967’de olduğu gibi adaya müdahaleye cesaret edemeyeceği düşüncesinde idiler. Başlangıçta, paraşütle atlayan, helikopterle inen ve kıyıya çıkan birliklerimize etkili bir şekilde müdahale edemediler. Zamanla toparlanan Rumlar akşam saatlerinden itibaren birliklerimize karşı harekata başladılar.

20/21 Temmuz gecesi Türk ve Rum kuvvetleri arasında çok çetin çatışmalar yaşandı. Rumların Ortaköy, Gönyeli ve Boğaz Bölgelerini ele geçirerek; Girne- Lefkoşa irtibatını kesmek ve bu suretle; çıkarma yapan birliklerimizle, inen birliklerimizin birleşmesini önlemek amacıyla gece boyunca St.Hilarion, Bozdağ, Dikmen Tepe, Ortaköy ve Gönyeli ile Göçeri bölgelerinde yaptığı saldırılar kahraman Mehmetçikler tarafından her defasında püskürtülmüştü. Kıbrıs’a çıkan ve inen Türk birlikleri ele geçirdikleri yerleri, her ne pahasına olursa olsun elde tutmayı başarmışlardı. Harekatın ilk günlerinde, birliklerimiz hava desteğinin haricinde topçu ve tank desteğinden mahrum idi. Buna rağmen Türk askeri Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, Kore’de destan yaratan atalarını aratmadılar. Beşparmak Dağlarında, Rumların gece saldırılarına karşı Komando birliklerimizin ölüm-kalım mücadelesi takdire şayandır.

Türk birlikleri 21 Temmuz’dan itibaren, Rum kuvvetlerine karşı tamamen üstünlük sağlayarak ileri harekatına devam ettiler. 22 Temmuz’da çıkarma yapan birliklerimiz ile birleşme sağlandı. Harekat doğu ve batı yönünde gelişerek Rum hedefleri tek tek ele geçirildi. Girne-Lefkoşa yolu tamamen Türk birliklerinin kontrolüne girdi. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı ateş kararını 22 Temmuz 1974 saat 17.00’de kabul edip, uygulamaya koyduğunu ilan etmiştir. 23 Temmuz’da 29 araçlık bir Rum konvoyu Hava İndirme Taburu tarafından pusuya düşürülerek imha edildi.

Bu gelişmeler üzerine Yunanistan’da cunta, Kıbrıs’ta da Sampson istifa ettiler. BM Güvenlik Konseyi’nin 20 Temmuz 1974 günü aldığı 353 sayılı karara uyarak, üç garantör devlet olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere; Kıbrıs’ta barışı ve anayasal düzeni yeniden kurmak amacıyla 25 Temmuz’da Cenevre’de görüşmelere başladılar. 30 Temmuz’a kadar devam eden bu görüşmelerde; tarafların 8 Ağustos’ta, Cenevre’de tekrar toplanmaları kararı alındı. Bu görüşmeler sonucu yayınlanan “Cenevre Deklarasyon”u ile taraflar; Kıbrıs’ta ayrı iki otonom yönetiminin mevcut olduğunu kabul etmişler, Otonom Türk ve Rum toplumlarının federal bir devlet çatısı altında bir ortak yönetim kurmalarını beyan etmişlerdir.

İlan edilen ateş-kes’ten sonra, mevcudu 40.000’ni bulan Türk birlikleri oldukça dar bir alana sıkışmış durumdaydılar. Birliklerin uzun süre bu dar bölgede bekletilmeleri emniyetleri açısından uygun değildi. Ateş-kes ile birlikte Türk birliklerinin ilerleyişlerini durdurmaları üzerine adanın her yanındaki binlerce Türk, Rumlar tarafından kuşatılmış, Rumlar Türk köylerindeki savunmasız çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere yüzlerce Türk’ü topluca ve vahşice öldürmüştü.

14 AĞUSTOS 1974- İKİNCİ BARIŞ HAREKATI

İkinci Cenevre Konferansı’nda Yunan ve Rum tarafı zaman kazanmak, dünya kamuoyunu Türkiye aleyhine çevirmek için uzlaşmaz bir tutum sergilemeye başladılar. Birinci Cenevre Konferansı’nda alınan kararları dahi dikkate almadılar. İkinci Cenevre Konferansı’nın başarısızlığa uğraması üzerine, Türk Silahlı Kuvvetleri İkinci Barış Harekatına başladı. 14 Ağustos günü Saat 06.30’dan itibaren 28 ve 39 ncü Tümenler, Magosa ve Boğaz Deniz üssünü ele geçirmek üzere doğuya doğru taarruza başladılar. Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı ile Lefkoşa Sancağı ve Komando Tugayı kolordu bölgesinin batı kesimini savunmakla görevlendirilmişlerdi. 39 Tümen bölgesindeki İngiliz Tepe ve Kara Tepe, Rum savunmasının bel kemiği durumunda idiler. 39 Tümen’in birlikleri saat 11.30’da İngiliz Tepe ve Kara Tepe’yi ele geçirdiler. 28 Tümen saat 12.00’ye doğru Mia Milia’yı işgal etti. Saat 15.00 civarında 39.Tümen Değirmenlik’i, 28. Tümen de Timbu hava alanını ele geçirdi. Türk askeri karşısında çareyi kaçmakta bulan Rumlar mağlubiyetin acısını çıkarmak için; 14 Ağustos’ta Taşkent, Terazi, Atlılar, Muratağa ve Sandallar köylerinde; savunmasız, çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere yüzlerce Türk’ü topluca ve vahşice öldürmüştür. Adanın diğer kesimindeki Türklere de insanlık dışı, vahşice saldırılar yapılmıştır. Birliklerimiz 14 Ağustos akşama doğru Paşaköy ve Serdarlı’ya girerek soydaşlarımızla kucaklaştılar.

15 ve 16 Ağustos’ta doğu ve batı istikametlerinde ileri harekatına devam eden birliklerimiz Magosa, Lefkoşa ve Lefke hattının kuzeyindeki bölgeyi tamamen kontrol altına almışlardır.

Sonuç olarak;
Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıslı Türklerin can güvenlikleri sağlanmış, Rumların Enosis hayali Akdeniz’in karanlık sularına gömülmüştür. Bu savaşta; 415’i Kara, 65’i Deniz, 5’i Hava ve 13’ü Jandarma olmak üzere 498 Türk askeri şehit olmuş, 1200’de yaralanmıştır. 70 Kıbrıslı Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk’ü şehit olmuş, 1000 Kıbrıslı Türk de yaralanmıştır. BM. Barış Gücü askerleri de kayıp vermişti: 3 Avusturyalı asker ölmüş, 24 Avusturyalı, 17 Finlandiyalı, 4 İngiliz ve 3 Kanadalı asker de yaralanmıştı
Türkiye bu harekatı ile kendi güvenliğini ve Kıbrıslı Türklerin güvenliğini tehlikeye atacak girişimlere hiçbir zaman seyirci kalmayacağını dünyaya fiilen kanıtlamış oluyordu.
13 Şubat 1975 de Kıbrıs Türk Federe Devlet’i, 15 Kasım 1983 de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ilan edildi.

Kıbrıs’ta Türk ve Rumlar arasında yapılan tüm görüşmelerde, Rumların uzlaşmaz tutumları nedeniyle günümüze kadar bir sonuç alınamamıştır. Kıbrıs’la ilgili yürütülen görüşmeleri bu uğurda canlarını ortaya koyan gaziler olarak dikkatle izliyoruz. Toprağa düşen şehitlerimizin ve akıtılan kanların dikkate alınacağını umuyor; uğrunda şehit verdiğimiz, kan döktüğümüz toprakları da kutsal bir emanet olarak kabul ediyoruz. Savaşta kazanılan toprağın iadesi kabullenemez.

Türk silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’a yaptığı müdahale; sorunun sebebi değil, Rum-Yunan ikilisinin bugüne kadar adada uyguladıkları yanlış ve tahkirkar politikaların bir sonucudur.

Yunanistan’ın Kıbrıs’ı topraklarına katmayı istemesinin asıl amacı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hareket serbestisini kısıtlamak ve Anadolu Yarımadası’nın güneyindeki milli güvenlik kuşağını daraltıp, Türkiye’nin etrafında bir stratejik kuşatma çemberi oluşturarak, onu Anadolu’ya hapsetmektir. Türkiye’nin, Yunanistan’ın ahdi hukukuna dayalı haklarını ve milli menfaatlerini koruyamayacak kadar zayıf bir duruma düşürülmesi, O’nun Ortadoğu’da, Balkanlar’da ve Ortaasya ile Kafkaslar’da itibarını büyük ölçüde zedeleyecek; bölgesinde bir denge unsuru olma ve caydırma niteliğini ortadan kaldıracaktır.

Kıbrıs’ta “Kendi kaderini tayin etme” (Self-determinasyon) hakkı söz konusu olduğunda, Ada’da yaşayan Türk halkı, BM Anayasa’sının 73 ncü maddesi esasları çerçevesinde en az Rumlar kadar kendi kaderini tayin etmede söz ve hak sahibidir. Asırlardır Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin Ada üzerinde hükümranlık hakları vardır. Bu haklarını Rumlara devretmeleri söz konusu olamaz.

Batı, dün olduğu gibi bugünde Yunan-Rum yanlısı tutumunu devam ettirmekte, Yunanistan ve Kıbrıs sorunlarının çözümünde Türk tarafından sürekli ödün istemektedir. Aşağıdaki örnekler, geçmişte Batı’nın, Yunan-Rum yanlısı tutumunu açıkça ortaya koymaktadır.

– Emekli General Nurettin Türksan, “Yunan Sorunu” adlı kitabında, 13 Mart 1919 “Dörtler Konferans’ındaki konuşmaları aşağıdaki şekilde naklederek, 90 sene önce, Batılıların Kıbrıs’a bakış açılarını ve zihniyetlerini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyordu:

Loyd George : Niyetim, Kıbrıs’ı aynı şekilde Yunanistan’a vermektir.

Clemanceau: Unutmayınız ki, Berlin Antlaşması’na göre bu konuda benden izin almanız gerekmektedir.

Loyd George: Bu izni bana vereceğinizi ümit ederim.

Başkan Wilson: Yunanistan’a bu hediyeyi verebilirseniz büyük ve değerli bir iş yapmış olursunuz.

– ABD Senatosu 17 Mayıs 1920 tarihinde Henry Cabot Lodge’nin sunduğu aşağıdaki kararı kabul ediyordu:
“ Senato, Kuzey Epir’in, Kariça’nın, Ege’deki 12 adanın ve Anadolu’nun batı kıyılarının barış konferansı tarafından Yunanistan’a verilmesini kabul eder.”
– Yine ABD Senatosu, 21 Ocak 1920 tarihinde aldığı bir kararla Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini kabul etmiştir. Bu suretle, ABD Yunanistan’ın Anadolu’yu işgal etmesini teşvik ediyordu. Günümüzde bu örneklerin çoğalarak devam ettiğini görüyoruz. Batı ile sorunlarımızın başlangıcı, Türklerin Anadolu’ya girdikleri tarih olan 1071 yılıdır. Her nedense, Batı ve Hıristiyan dünyası TÜRKLERİ ne Avrupa’da ne de Anadolu’da kabullenememiştir.

Çağdaşlaşma olarak kabul ettiğimiz Batı değerleri ATATÜRK TÜRKİYE’sinin hedefidir. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ ile bu hedefe mutlaka ulaşacağız.

Anavatan ve Yavruvatan’ın genç evladı! Çok zor koşullar altında, uzun yıllar çetin bir mücadele vererek Kıbrıs Türk halkını önce sömürge yönetiminden kurtaran ve daha sonra Kıbrıs’ın kuzeyinde toplayarak bağımsız bir Türk Devleti’ni (KKTC) kuran, bugünün orta yaşlı kuşağı olan anavatan ve yavruvatan gazilerine kulak veriniz. Onlar sizin için canlarını ortaya koydular, şehit-gazi oldular. Emanete sahip çıkınız. Bu emaneti sizden sonra gelecek kuşaklara aynen teslim etmek sizin namus borcunuzdur. İkinci kez, bağımsız bir cumhuriyete sahip olmak pek mümkün değil. Böyle bir imkanı da hiçbir zaman bulamayacaksın. Bu nedenle, KKTC’nin Türkiye ve Kıbrıs açısından değerini iyi bilin.

Kıbrıs barış harekâtı şehit ve gazilerini,Türklük uğruna can veren soydaşlarımızı saygı ile anıyoruz.

Kaynak:Muharip Gaziler

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.